Trafik kazası; 2 yaralı

Trafik kazası; 2 yaralı

40 avcı adayı sınavda ter döktü

40 avcı adayı sınavda ter döktü

Motosiklet çalarken suçüstü yakalandı

Motosiklet çalarken suçüstü yakalandı

Belediye personeline “Öfke Kontrolü” semineri

Belediye personeline “Öfke Kontrolü” semineri

Başarılı Başhekim Özgül’e Veda Yemeği

Başarılı Başhekim Özgül’e Veda Yemeği

AFFETMEK BÜYÜKLÜKTÜR
AFFETMEK BÜYÜKLÜKTÜR

Müftü Ertuğrul Akın’ın köşe yazısı…

İnsan, Allah (c.c)’ın kendisine lütfettiği akıl sayesinde iyiyi kötüden, doğruyu eğriden ayırt edebilecek ve iradesiyle bu iki yoldan birini tercih edebilecek kabiliyette yaratılmıştır. Dolayısıyla insan hata edebilecek, yanlış yapabilecek niteliktedir. Bu insan olmaktan kaynaklanan bir özellik, onu meleklerden ayıran bir vasıftır. İnsanın Yaratıcısına karşı işlemiş olduğu hataları dinimiz “günah” olarak isimlendirir. İsmet sıfatıyla günahlardan korunmuş olan Peygamberler dışında, bütün insanlar az ya da çok, küçük ya da büyük günah işleyebilir. Peygamber Efendimiz (sav) de bu gerçeği şöyle ifade etmektedir: “Bütün insanlar hata işler. Ancak, hata edenlerin en hayırlısı tevbe edenlerdir.” (İbn Mace, Zühd 30)

İnsanlar hata edebilir, günah işleyebilir. Ancak, Yüce Rabbimiz Kur’an-ı Kerim’inde, “De ki: Ey kendilerinin aleyhine aşırı giden kullarım! Allah’ın rahmetinden ümidi kesmeyin. Şüphesiz Allah bütün günahları affeder. Çünkü O çok bağışlayandır, çok merhamet edendir.” (Zümer 39/53) buyurarak, affıyla ve merhametiyle bütün günahları bağışlayacağını müjdelemektedir.

Yüce Rabbimiz, Allah merhamet etmeyi kendine gerekli kıldı.” (En’am 6/12); “Rahmetim her şeyi kuşatmıştır.” (A’raf 7/156) gibi bir çok ayette de, rahmetinin, merhametinin genişliğini hatırlatmakta ve inananları ümit var olmaya teşvik etmektedir.

İnsan, yaratıcısına karşı hata işlediği gibi toplumun diğer fertlerine karşı da hatalar işler. İşte Yüce Rabbimiz, nasıl kendisine karşı işlenen hataları affediyorsa, mü’minlerden de kendilerine karşı işlenen hataları affetmelerini istemektedir. Peygamber Efendimiz’in şahsında bütün mü’minlere hitaben “Sen af yolunu tut, iyiliği emret, cahillerden yüz çevir.” (A’raf 7/199) buyurarak, affedici olmayı emretmektedir.

Al-i İmran suresi 134’üncü ayetinde, kendileri için cemet hazırlanmış müttaki mü’minlerin bazı özellikleri şöyle sayılır: “Onlar, bollukta ve darlıkta Allah yolunda harcarlar, öfkelerini yenerler, insanları affederler. Allah iyilik edenleri sever.”

Ayette zikredilen “öfkeye hâkim olmak ve affedici olmak” toplumda barışı ve huzuru korumak ve devamını sağlamak için gerekli olan en önemli hususlardandır. Zira insanlar arasındaki münakaşaların, tartışmaların, hatta sonu ölümle neticelenen kavgaların birçoğu, insanın öfkesini kontrol edememesinden kaynaklanmaktadır. Atalarımız “öfkeyle kalkan zararla oturur” diyerek, öfkeyi kontrol edememenin, insanın başına büyük sıkıntılar açacağını hatırlatmaktadır.

Yine insanlar arasında kırgınlıkların, dargınlıkların, husumetlerin, düşmanlıkların olması ve bunların uzun yıllar devam etmesi, insanların birbirlerinin kusurlarını affetmemesinden kaynaklanmaktadır.

Bu gün toplumun fertleri arasında, akrabalar arasında, aile bireyleri arasında, kardeşler arasında, hatta anne-baba ile evlatlar arasında uzun yıllar bazen de ömür boyu devam eden dargınlıkların olduğuna şahit olmaktayız. Hâlbuki Peygamber Efendimiz (sav), “Bir mü’minin diğer mü’mine üç günden fazla dargın durmasının helal olmayacağını” (Müslim, Birr7) bildirmektedir.

Dargınlıkların bu kadar uzun sürmesinin iki önemli sebebi vardır. Birincisi özür dilemeyi bilmemek, ikincisi de affetmemeye yanaşmamaktır. Hatalı olan özür dilemekten kaçınmakta, kendisine karşı hata işlenen de affetmekten imtina etmektedir. Hâlbuki özür dilemenin bir erdem, affetmenin de bir büyüklük olduğu unutulmasa ve bunlar hayata geçirilse, toplumumuzda barış, huzur ve mutluluk daha da artacaktır.

Onlar affetsinler, vazgeçip iyi muamelede bulunsunlar, Allah’ın sizi bağışlamasını arzu etmez misiniz? Allah çok bağışlayandır, çok merhamet edendir.” (Nur 24/22) ayetini aklımızdan çıkarmayalım. Hatanın insan olmaktan kaynaklanan bir husus olduğunu bilelim. Bu sebeple, hatamız varsa özür dileyelim, hata bize karşı işlendiyse affedelim. İnsanların hatalarını affetmenin bizi, Allah (c.c)’ın affına kavuşturacağını asla unutmayalım.

  • Etiketler
  • Yorumla
Üzgünüm, şu anda etkin anket yok.
Fotoğraf Albümleri
Video Galerileri
Üye Girişi
  • Kullanıcı Adınız
  • Şifreniz