Dr. Demet Taşpınar Quintern, ilçemizde tıp alanında bir ilki gerçekleştirerek, açtığı muayenehanede akupunktur tedavisi uyguluyor. Kazdağları’nın bir doğa harikası olduğunu, zengin su ve oksijen kaynaklarıyla fark yarattığını belirten Quintern, Bayramiç’i tercih etme sebebini bu şekilde açıkladı. İstanbul Üniversitesi Cerrahpaşa Tıp Fakültesi’nden 1996 yılında mezun olan Quintern, 2 yıl kendi kliniğini işletti. İngiltere’de 3 yıl asistanlık yapan Quintern, ardından Greenpeace gemisinde 4 ay çalıştı. Bu görevi esnasında kurduğu bağlantılarla yolcu gemilerine geçen Quintern, 14 yıl yolcu gemilerinde doktorluk yaptı. Bu süre zarfında çok sayıda ülke ve şehri görme imkanı bulan Quintern, gittiği yerlerde farklı tedavi yöntemlerini araştırma imkanı yakaladı. Eşiyle tanıştıktan sonra gemi doktorluğunu bırakan Quintern, bitkilerle tedaviyle ilgili bilgisini artırma yoluna gitti. Alman olan eşiyle beraber Almanya’ya giden Quintern, eşinin bağlantıları sayesinde 2 yıllık doktorlar için fitoterapi programına katıldı. Programı bitirdikten sonra 3 ay boyunca hastanede bu yönde eğitim aldı. Bu süreçte doğal tedaviler bölümünde akupunkturu daha yakından tanıyan Quintern, hocalarından farklı tedavi yöntemleri hakkında geniş bir bilgi alma imkanı yakaladı. Türkiye’ye döndüğünde ise Yeditepe Üniversitesi’nin akupunktur sertifikası alabilmek için doktorların girdiği eğitim programına katıldı. Sonunda yolunu Bayramiç ile birleştiren Quintern, açtığı muayenehanede hastalarına hizmet veriyor. İleride Kazdağları’nın eteklerinde entegre bir sağlık merkezi kurmayı amaçlayan Quintern, “Bayramiç’te hizmet vermeye başlayalı yaklaşık 4 ay oldu ve beklediğimden daha fazla ilgi gördüm. Sivil giyimimde bile yolda durdurup akupunktur hakkında bilgi almaya başladılar. Hasta acabayla geliyor, iyi sonuç alınca eşine, dostuna, komşusuna söylüyor. Küçük yerin samimiliği, tanınırlığından hasta hastayı getiriyor. Güzel sonuçlar aldık, ilçe sakinlerine şifa olmaya devam ediyoruz” dedi. Akupunktur hakkında bilgi veren Quintern, akupunkturun yazılı tarihinin 2000 yıllık olduğunu ve  Geleneksel Çin tıbbını Mao’nun kurumsallaştırması sayesinde bugüne gelebildiğini dile getirdi. Quintern, “Günümüzde dünyada modern tıpla entegre şeklinde kullanılıyor. Eskiden rahatsızlıklar nabızla, dile, göze, yüze bakarak anlaşılıyordu. 2000 yıl önce bir doktorun elinde sadece bu imkanlar varken, bugün benim elimde tahliller var ve ben bunları kullanıyorum. Hastaya zarar vermeyen her yöntemi seçiyorum. Ben temelde bir tıp doktoruyum ve gerekirse kimyasal ilaç öneriyorum. Tabii ki bunu en son tercih ediyorum. Tıp fakültesini bitirdiğimizde ettiğimiz Hipokrat yemininde, hastaya en az zarar vereceğimize yemin ederiz. Yaptığımız her işlemde teraziyi kurmamız, kar zarar hesabını yapmamız gerekiyor. ilaç verdiğimizde yan etkileri oluyor. Bu yüzden benim ikk tercihim, en az yan etkili doğal tedavi yöntemleri oluyor. Dünyada bu konuda Almanya, Avusturya ve İsviçre iyi durumda. Türkiye’de de gelişmeye başladı. Akupunkturda amaç vücudun kendi kendine yenileme ve tedavi etme gücünü canlandırmaktır. Anatomik noktalar var ve o noktalar sayesinde tedaviyi yapabiliyoruz. Bedenin beslenmesi ve egzersiz yapması da yenileme gücüne faydası oluyor. Eğer bununla iyileşmezse ilaç tedavisine geçiyorum. Dünya Sağlık Örgütü’nün listesinde yüzden fazla hastalığı tedavi etiği kayıtlıdır. Tedavilerimiz seans olarak yapıyoruz  Migrende ve baş ağrılarında çok başarılı oluyoruz ve seans sayıları çok az . Kısa zamanda tedavi edilebiliyor. Depresyon, anksiyete ve panik atak biraz daha uzun sürüyor. Parkinson  ve Alzheimer hastalıklarını durdurma veya ilerlemesini engellemede oldukça başarılı durumda. Bel boyun fıtıkları, kas ağrıları, nöral terapi, astım, alerjik rahatsızlıklar, hormon düzensizlikleri gibi hastalıklarda başarılı sonuçlar alıyoruz. Tabii ki hastalıkların evreleri çok önemli, erken dönemlerde çok daha başarılı tedavi oluyor. İlaçlara karşı değilim ama en son çare olarak düşünüyorum çünkü yan etkileri ileride başka problemler oluşturuyor. Sabırsız bir toplumuz. Hemen ilaç alıp geçsin istiyoruz. Oysa bekleyip sabır etsek, yan etki olmadan tam çözümü elde etmek mümkün. Zayıflamak ve sigarayı bırakmak için akupunktura çok başvuruluyor. İnsanlar bedenle zihnini birleştirip, kendini dinleyip, bedenini takip etmeli. Vücuda en az zararı vererek tedavi önceliğimizdir” ifadelerini kullandı.