CHP Çanakkale Milletvekili Özgür Ceylan, domates üreticilerinin sorunlarıyla ilgili açıklamalarda bulundu. Çanakkaleli domates üreticilerinin kar etmesinin artık bir hayal olduğunu ifade eden Ceylan, “Çiftçinin kar etmesi bir tarafa, bugün tüccarın tarlada verdiği fiyat çiftçilerimizin gübre ve mazot parasını dahi karşılamaktan uzak. Piyasanın acımasız şartlarıyla yüz yüze bırakılan çiftçilerimiz, artan girdi maliyetleri ve piyasa koşulları nedeniyle ekonomik olarak zor bir süreçten geçiyorlar. Domatese tarla başında teklif edilen fiyat 70 ila 80 kuruşta seyrediyor. Bu fiyatlar ile domates tarımının sürdürülmesi mümkün değildir. Girdi maliyetlerinin fahiş bir şekilde yükseldiği ve çoğu yerde ilaç, gübre, mazot gibi girdileri tüccara borçlanarak karşılayan üreticilerin durumu daha da vahim durumdadır” diye konuştu. Kamunun çiftçiyi koruyacak şekilde piyasaları regüle edecek önlemleri almasının kaçınılmaz bir hale geldiğini belirten Ceylan, “Devleti yönetenler ithalat peşinde koştuklarından, günün sonunda çiftçi defteri zararla kapatmak durumunda kalıyor. Çanakkale’de üretilen domatesin kendine has aroma, tat ve lezzetinin onu diğerlerinden ayırır. Bu özelliklerinden dolayı, ilimiz dışındaki büyük pazarlarda Çanakkale Domatesi talep görmektedir. Domates tarlada 70-80 kuruşa alıcı bulabilmesine karşın, aynı domates büyük şehirlerde 5-6 lira fiyat aralığında satılıyor. Çanakkale, 2019 yılında 604 bin ton domates üretimi ile ülke üretiminin yüzde 4,7’sini gerçekleştirdi. TÜİK verilerine göre; 2004 yılında Çanakkale’de 119.240 dekar alanda domates tarımı yapılıyorken, 2019 yılında 54.070 dekar alanda sofralık, 28.245 dekar alanda salçalık olmak üzere toplam 82.315 dekarda domates tarımı yapılmaktadır. Uygulanan tarım politikalarının etkisiyle 15 yıl içerisinde yaklaşık 36 bin 945 dekarlık alanda domates üreticisi, üretimden vazgeçmek durumunda kaldı. Bu şu demektir; çiftçi emeğinin karşılığını alamaz ise ilerleyen yıllarda ekim alanları daha da daralacak ve insanımız Çanakkale Domatesine hasret kalacak. Çanakkale’nin ve ülkemizin geleceği tarım ve hayvancılık ile sanayinin uyum içinde gelişimine bağlıdır. Bunu sağlayacak olan da merkezi hükümet ve onun hayata geçireceği çağcıl tarım politikalarıyla mümkün olabilir. Benim çiftçim üretmiyorsa, sıfırlarız gümrük fiyatlarını, yandaş iş insanları, yandaş marketler köşeyi döner diyenler çiftçilerimizin sorununu çözemez” diye konuştu.