İl Genel Meclis Başkanı Sadık Göğüsgeren, bir süredir medyada yer alan İl Genel Meclisi’nin maden ruhsatını iptal etmesi gerektiğine yönelik açıklamalara cevap verdi.  Bilgi eksikliğinden kaynaklanan bazı noktaları düzeltmek istediğini belirten Göğüsgeren, “Çanakkale İl Genel Meclisi ve başkanlığının ruhsat iptal etme, erteleme ve ruhsat verme yetkisi yoktur. İl Genel Meclisleri yetki ve alanları 5302 Sayılı Kanun ile bellidir” dedi. İl Genel Meclisi eylül ayı toplantılarında, CHP Grup Başkanvekili Av. Güneş Pehlivan tarafından “maden ruhsatı izni” konusunun mecliste görüşülmesi ve tavsiye kararı alınması için sözlü önerge verilmişti. Önerge tüm partilerin oybirliği ile geçerken konunun önümüzdeki aylarda meclisin gündemine getirilmesi bekleniyor. İl Genel Meclisi’nin madene ruhsat verme veya iptal etme yetkisinin olmamasını Göğüsgeren, “Son zamanlarda Çanakkale kamuoyunda ‘İl Genel Meclisi Altın madeni ruhsatını iptal etsin’ tavsiyesi ile sıkça karşılaşmaya başladık. Çanakkale Belediye Meclisi oturumunda da bahsi gecen konu hakkında açıklama yapıldı. Kamuoyunun çevre mücadelesi veren arkadaşlarımızı ve ilimizdeki siyasi parti, STK’ların bu konuda eksik bilgisi olabileceğini düşünüyorum. Bir bölgede altın ya da metalik madencilik 3213 sayılı maden kanunu çerçevesinde yapılabilir. Maden işletmesi için öncelikle arama ruhsatı daha sonra da işletme ruhsatı alınmalıdır. İlgili firma Enerji ve Tabi Kaynaklar Bakanlığına bağlı Maden ve Petrol İşleri Genel Müdürlüğü’nden (MAPEG) maden arama ruhsatı alır. Yapılan arama ve sondaj çalışmaları sonucu ortaya çıkan veriler ile birlikte ilgili şirket maden işletme ruhsatı için tekrar MAPEG’e başvuru yapar. Sondaj tahlil ve laboratuar sonuçları MAPEG tarafından değerlendirilir ve uygun görülür ise MAPEG tarafından maden işletme ruhsatı verilir. Maden işletme ruhsatı alındıktan sonra ilgili firmanın yerine getirmesi gereken yükümlükleri var.

TEHLİKENİN BOYUTUNU SEZEMEDİK

Bunlar sırayla; İlk Olarak ÇED (Çevre etki değerlendirme raporu) zaten altın madenciliği ile mücadele etmenin en etkin yolu da aslında ÇED sürecine müdahil olmak. Ben de dahil birçoğumuz ÇED süresince de gerekli sorumlulukları yerine getirmedik. Şu anda gösterdiğimiz tepkinin beşte birini ÇED süresinde gösterseydik bugün o alanda Alamos Gold ve altın madeni olmayacaktı. Ancak kabul edelim ki talanın ve tehlikenin bu boyutta olacağını birçoğumuz sezemedi. İşletmenin ikinci yükümlülüğü mülk izni. Buna halk dilinde orman izni de deniyor. Çünkü genelde madenler orman sahasında yer alıyor. Söz konusu şirket bu iznini de almış durumda. İşletmenin üçüncü ve son yükümlülüğü de ‘işyeri açma ve çalıştırma ruhsatı’ yani üçüncü madde aslında bakkal, berber v.b. işletmelere de verilen ruhsat. İşyeri açma ve çalışma ruhsatını Çanakkale İl Özel İdaresi veriyor. İdare belgeleri tamamlamış bir işletmeye söz konusu ruhsatı vermek durumundadır. Vermemesi durumunda işletme idari mahkemeye başvurup iş kayıplarını da tahsil edebilecek bir şekilde Özel İdare yetkililerinden ruhsatı alabilir. Bu arada kanunun ince noktası ve Çanakkale halkının bilmesi gereken konu şudur; Özel İdare’nin başı validir. Çanakkale’deki tüm madenlerin ‘İşyeri açma ve çalışma ruhsatları’ verilmesi yetkisi valiye aittir. Yani konunun özü, Çanakkale İl Genel Meclisi ve başkanlığının ruhsat iptal etme, erteleme ve ruhsat verme yetkisi yoktur. İl Genel Meclisleri yetki ve alanları 5302 Sayılı Kanun ile bellidir. Aslında bilgi karmaşasının nedeni İl Genel Meclis Başkanı’nın ‘Belediye Başkanları’ statü görev ve yükümlülükleri ile karıştırılmasından olduğunu düşünüyorum. İl Genel Meclisleri, İl Özel İdarenin borçlanması, mülk alma satma ya da kiralaması, imar alanlarının belirlenmesi gibi konularda yetkilidir. Ancak uygulama organı idaredir. Şahsım olarak siyanürlü altın madenlerine karşı verilen mücadelenin tam içindeyim. Alanda ve alan dışında yaşanabilir bir gezegen umuduyla bundan sonra da birlikte olacağım. Gönlüm isterdi ki ruhsatı iptal etme yetkim olsun ve bugün gerekli kararı alıp yarın madeni kapatayım. Ancak maalesef üzgünüm” ifadeleriyle anlattı.