Tuhaf ama gerçek. Geçtiğimiz günlerde bir internet haber sitesinde bir haber dikkatimi çekti.

Haberde “Amerikalı neo-liberal düşünce kuruluşu Adam Smith Enstitüsü, “Uzay’ın İstilacıları: Uzayda Özel Mülk” adlı bir rapor yayınlamış. Enstitü, Ay’ın özelleştirilmesinin dünyayı kurtaracak yegane çözüm olduğu öne sürmüş.”

Ay topraklarının ulaşabilen ve gücü yeten devletlerce sahiplenilmesini ve bu devletlerin de Ay’daki toprakları özelleştirmesini talep etti.” Hadi buyur buradan toprak al. Olur mu? Olur. Uzaya çıkabilen ülkeler düdüğü çaldı.

Uluslararası antlaşmalar, herhangi bir devletin, kurumun veya bireyin, Ay’da mülkiyet sahibi olmasını yasaklıyor. Adam Smith Enstitüsü, bu antlaşmanın değiştirilmesi gerektiğini ve mülkiyeti savunan devletlerin istediği şekilde hareket ederek Ay’da mülkiyet sahibi olması gerektiğini savunuyor. Değişir mi? Değişir. Çünkü değişimi isteyen Amerika…

Peki; Biz ne yapıyoruz? Nelerle uğraşıyoruz? Doğalgaz faturasını, elektrik faturasını nasıl öderim derdinde cebelleşiyoruz.

Vatandaş ucuz ekmek,ucuz yağ kuyruklarında gününü geçiriyor. Çok sayıda vatandaş akşamları  televizyon ışığında oturarak, elektrik faturasını azaltmanın yollarını arıyor.

Benim gibi birçok vatandaş evdeki doğalgaz faturasını azaltabilmek için tekrar evine soba kurup odunla ısınma peşinde.

Elin insanı uzayı yağmalamanın çarelerini ararken, bizler eve nasıl ekmek götüreceğiz derdindeyiz. İnanın birçok aile fırınlardan ucuza satılan bayat ekmek alıp ekonomik giderlerini azaltmanın yollarını arıyor.

Çok sayıda vatandaş, pazar sonunda ıskartaya çıkan sebze ve meyvelerin yenecek durumda olanlarını alıp evine bir öğün fazla sokmaya çalışıyor.

Çok değil üç beş yıl önce insanlar ev araba alabilirken, şimdi ise ev kirasını nasıl öderim derdinde. Arabası olan vatandaş mecbur kalmadıkça arabasını çalıştırmıyor.

Enstitü, Ay’ın özelleştirilmesi durumunda araştırma firmalarının orada iş yapabileceğini, turizmin başlayacağını ve madenciliğin gelişeceğini iddia ediyor.

Enstitü, Ay’ın bu şekilde özelleştirilip kapitalist ekonomiye teslim edilmesinin, Dünya’daki işsizliği azaltacağını savunuyormuş.

Eh ne diyelim artık zenginler balayı ya da düğünlerini ayda yapar.

Bizler de eş, dost, hısım, akraba düğünlerine nasıl ederde küçük bir altın almanın çarelerini ararız. Ne diyelim, umarım Tarkan’ın yeni şarkısı gerçek olur…