CHP Bayramiç İlçe Başkanı Emin Fidan, gündemle ilgili açıklamalarda bulundu. İktidar partisi AKP’nin tarım ve hayvancılık politikalarını eleştiren Fidan, “Ne yazık ki iktidar, hiçbir politikayı beceremediği gibi tarım ve hayvancılık politikalarında da sınıfta kalmıştır. AKP’nin politikaları; yoksulluğu ortadan kaldırmak ve geliri adil dağıtmak değil; yoksulluğu kullanarak siyasal iktidarını korumak ve yandaşlarının ceplerini doldurmak oldu. Bu egemen anlayış diğer sektörlerde olduğu gibi tarım sektörünü de bitirdi. Ülkemizde gelir adaleti yok, vergi adaleti yok. İktidara geldikleri günden beri üretici için ‘Ayağı yere basan, akıl ve bilimin ışığında’ doğru çözümler üretmek gibi bir dertleri hiç olmadı. AKP, tarımı, yüksek girdi maliyetleri ve düşük ürün fiyatları ile yoksullaştıran ve bu sayede üreticiyi kırdan, köyden, üretimden uzaklaştıran bir anlayışla yönetti. Köyler boşaldı, köylerimizde genç nüfus kalmadı. Tarım tüccarlara teslim edildi, üretici emeğinin hakkını hiç alamadı. Üreticiyi destekleyerek üretimi artırmak yerine ithalatı tercih ediyorlar. Bu yolla bir avuç ithalat lobisini zengin ederken, ülkeyi tarım ürünlerinde dışa bağımlı hale getiriyorlar. Bu bir tercih fakat buna acilen dur denilmeli yoksa iktidar kendi çiftçisini değil yabancı çiftçiyi zengin etmeye devam edecek.

Pandemi dolayısıyla tüm ülkeler ürün stokluyor. Gelecek dönemde ithalatın mümkün olamayacağı zamanlar gelecek. Mevcut iktidarın hemen üreticiye destek olması  gerekiyor. Aksi takdirde paran olsa bile yurt dışından ürün alamayacağımız bir döneme giriyoruz. Yani askıdaki ekmek günlerine düştüğümüz bugünlerde yarın askıda bile ekmek bulamayabiliriz. Çünkü ‘ambarın anahtarı’ yabancılarda. İktidarı bir kez daha uyarıyoruz; taşıma su ile değirmen dönmez. ‘Paramız var ki ithal ediyoruz’ mantığı Türk çiftçisini bitirdi. Dövize bağlı olarak mazot gübre ilaç, tohum gibi girdi fiyatları çok arttı. Gübrede fiyat artışı yüzde 70’e, diğer girdilerde yüzde 50-70 arasında olmasına rağmen buğdayda fiyat artışı yüzde 36 oldu. Binbir emekle üreten, ürettiğinden kazanamayan çiftçimiz borç batağına saplanıp hızla tarımdan uzaklaşıyor.

Çiftçiyi görmezden geldiler, üretimi bitirdiler. Çiftçiyi  hep yok saydılar, hiç dinlemediler. AKP milletvekillerinin tarım sektöründe yarattıkları enkaz nedeniyle çiftçimizin karşısına çıkacak yüzleri de kalmadı ama yine de bu enkazı görmek isterlerse, çiftçimizin yanına biz götürelim, üreticimiz Z Raporunu bir çıkarıversin. Mazotu ne kadara alıyorlarmış, gübre, ilaç gibi girdilerin maliyetleri neymiş? Hep ulus aşırı sermaye gruplarının yandaş lobilerini değil bir de çiftçimizi dinlesinler.

Yaşanan kriz ortamından dolayı artan maliyetler tarımda olduğu gibi hayvancılıkta da büyük sorun yaratıyor. Besicilerin en büyük girdileri arasında yer alan yem fiyatlarındaki fahiş artış, besiciliği bitirme noktasına getirmiş durumda. Açıkça görüldüğü üzere et ve süt para etmezken, besiciliğe gereken destek verilmezken, artan maliyetler herkesi canından bezdirmişken, ithalata dayalı sistem sürerken yetiştiricilerimiz ne yapsın? Maalesef yanlış politikalar sonucu besicilik Türkiye’de can çekişir hale geldi. Acilen besicilerin feryadına çözüm bulunmalı, artan maliyetler karşısında yetiştiricilerimize çare üretilmeli, ithalata dayalı tarım politikaları terk edilmelidir. Üretmeden kazanamayacağımız bir gerçektir. Bu nedenle üretmek için de üretene destek vermemiz şarttır. Herkesi sorumluluk duygusuyla besicilerin ve çiftçilerin sesini duymaya çağırıyoruz” ifadelerini kullandı.