Trafik kazası; 2 yaralı

Trafik kazası; 2 yaralı

40 avcı adayı sınavda ter döktü

40 avcı adayı sınavda ter döktü

Motosiklet çalarken suçüstü yakalandı

Motosiklet çalarken suçüstü yakalandı

Belediye personeline “Öfke Kontrolü” semineri

Belediye personeline “Öfke Kontrolü” semineri

Başarılı Başhekim Özgül’e Veda Yemeği

Başarılı Başhekim Özgül’e Veda Yemeği

RAMAZAN ORUCU VE ÖNEMİ
RAMAZAN ORUCU VE ÖNEMİ

  Bir gün, saçı sakalı bir birine karışmış bir adam Peygamber Efendimiz’e gelir ve İslam’ın ne olduğunu sorar. Peygamber Efendimiz: “Günde beş vakit namaz kılmaktır.” buyurur. Adam: “Kılmam gereken başka namaz var mı?  deyince. Hz. Peygamber: “Hayır, ama nafile kılabilirsin.” buyurur. Peygamber Efendimiz: “Bir de Ramazan ayında oruç tutmaktır.” buyurur. Adam: “Tutmam gereken başka oruç […]

 

Bir gün, saçı sakalı bir birine karışmış bir adam Peygamber Efendimiz’e gelir ve İslam’ın ne olduğunu sorar.

Peygamber Efendimiz: “Günde beş vakit namaz kılmaktır.” buyurur.

Adam: “Kılmam gereken başka namaz var mı?  deyince.

Hz. Peygamber: “Hayır, ama nafile kılabilirsin.” buyurur.

Peygamber Efendimiz: “Bir de Ramazan ayında oruç tutmaktır.” buyurur.

Adam: “Tutmam gereken başka oruç var mı? der.

Hz. Peygamber: “Hayır ama nafile oruç tutabilirsin.” buyurur.

Daha sonra Peygamberimiz o adama “zekât vermekten” bahseder.

Adam yine: “Vermem gereken başka bir şey var mı? diye sorunca Allah Rasülü cevap olarak: “Hayır, ama sadaka verebilirsin.” buyurur.

Adam, “Vallahi, bundan ne fazla, ne eksik yapacağım.” diyerek Peygamber Efendimiz’in yanından ayrılır.

Bunun üzerine Peygamber Efendimiz: “Eğer sözünde durursa kurtuluşa erdi.” buyurur. (Müslim, İman, 8)

Peygamber Efendimiz tarafından, kurtuluş yollarından biri olarak gösterilen Ramazan orucu; hicretten on sekiz ay sonra Şaban ayında nazil olan şu ayet-i kerime ile farz kılınmıştır. “Ey İman edenler! Allah’a karşı gelmekten sakınmanız için oruç, sizden öncekilere farz kılındığı gibi, size de farz kılındı.” (Bakara 2/183) Devamındaki ayetlerde ise “…Öyle ise içinizden kim bu aya erişirse onu oruçla geçirsin. Kim de hasta veya yolcu olursa tutamadığı günler sayısınca başka günlerde tutsun. Allah size kolaylık diler, zorluk dilemez…” (Bakara 2/185) buyrularak, orucun ne zaman tutulacağıyla beraber kimlerin oruç emriyle muhatap oldukları da açıklanmıştır. Buna göre hasta ve yolcu olanlar dışında buluğ çağına ulaşmış tüm Müslümanlar oruç tutmakla mükellef kılınmıştır.

Peygamber Efendimiz de “İslam beş esas üzerine kurulmuştur. Allah’tan başka ilah olmadığına ve Muhammed’in (A.S) Allah’ın Rasülü olduğuna şahitlik etmek, namazı dosdoğru kılmak, zekât vermek, Kâbe’yi haccetmek ve Ramazan orucunu tutmak.” (Müslim, İman, 21) buyurarak, İslam’ın beş temel esasını oluşturan önemli ibadetlerden birinin Ramazan orucu olduğunu ifade etmiştir.

Evet Ramazan orucu, İslam’ın temel esaslarından birisi olup, Müslüman’ın olmazsa olmazları arasında yer almaktadır. Buna ilaveten kişiye manevi dereceler kazandıran çok kıymetli bir ibadettir.

Sahabeden Ebu Ümame (ra) bir gün Peygamber Efendimiz’e, “Ey Allah’ın Rasülü! Allah katında bana fayda sağlayacak bir şey emret.” deyince Hz. Peygamber: “Sana orucu tavsiye ederim. Çünkü onun dengi yoktur.” buyurmuş, (Nesâî, Sıyam 43) kıymet bakımından oruca denk bir ibadet olmadığına işaret etmiştir. Bir başka hadislerinde ise Peygamber Efendimiz, orucun Allah katındaki kıymetini ve bu kıymetin sebebini şöyle ifade etmektedir: “Âdemoğlunun her ameline fazlasıyla mükâfat verilir. Yapılan her iyilik bire on mislinden yedi yüz misline kadar karşılık bulur. Ancak Allah Teâlâ şöyle buyurur: “Oruç bundan müstesnadır. Oruç benim içindir. Onun mükâfatını ben vereceğim. Çünkü oruçlu yemesini, içmesini ve nefsani arzularını benim için terk etmiştir.” (Müslim, Sıyam, 30)

Bununla beraber Hz Peygamber, “Kim inanarak ve karşılığını Allah’tan bekleyerek Ramazan orucunu tutarsa geçmiş günahları bağışlanır.” (Buhari, İman, 28); “Büyük günahlardan kaçınıldığı takdirde, beş vakit namaz ile Cuma, bir sonraki cumaya kadar ve Ramazan diğer Ramazan’a kadar, aralarında işlenen günahların bağışlanmasına vesiledir.” (Müslim, Taharet, 16) buyurmuş ve Ramazan orucunun geçmiş günahların bağışlanmasına vesile olacağını da bildirmiştir.

Yine Allah Rasülü “Kim Allah rızası için bir gün oruç tutarsa Allah onunla cehennem arasına genişliği yer ve gök arası kadar olan bir engel koyar.” (Tirmizi, Cihad, 3) buyurarak orucun kişiyi cehennemden uzaklaştıracağını bildirmiştir.

Bütün bunlara ilaveten oruçla günahlardan kurtulan, cehennemden uzaklaşan mü’min için mükâfat olarak cennet olduğu da Peygamber Efendimiz tarafından şöyle ifade buyrulmuştur: “Muhakkak ki cennette Reyyan denilen bir kapı vardır. O kapıdan cennete oruç tutanlardan başkası giremez. Oruç tutanlar girdikten sonra o kapı kapatılır ve oradan artık hiç kimse cennete giremez.” (Buhari, Savm, 4)

En önemli ibadetlerimizden birisi olan Ramazan orucunu, sadece Rabbimiz’in rızası için ifa edebilmek, oruçlarımız vesilesiyle günahlardan arınıp Allah’ın rızasına erişebilmek niyazıyla…

Oruçlarınız makbul, Ramazanınız hayırlı olsun.

  • Etiketler
  • Yorumla
Üzgünüm, şu anda etkin anket yok.
Fotoğraf Albümleri
Video Galerileri
Üye Girişi
  • Kullanıcı Adınız
  • Şifreniz