Değişim kapıyı çalınca…

31 Mart yerel seçimlerinde vatandaş, ülke genelinde olduğu gibi ilçemizde de “değişim” dedi. Değişim kararının ardından 23 gün geçti. Ne yazık ki yıllardır süre gelen gelenek, 31 Mart’ta bozuldu. Halkın soğan ve patates fiyatının dışında konuştuğu önemli gündem maddelerinin başında ise ilçemiz belediyesinin giderleri ve Bayramiç Belediyesi’nin devir teslim töreninin yapılmamış olması geldi. 20 yılı aşkın süredir gazetecilikle uğraşıyorum. Merhum Muharrem Akman’ın  belediye başkanlığı dönemi dahil olmaz üzere, ilçenin yöneticilerini ve ilçe siyasetini yakından takip ediyorum. O günden günümüze 7 ayrı belediye başkanı hizmet verdi.

Son olarak İsmail Sakin Tunçer, görevi bir buket çiçek vererek devretti. Ne yazık ki bu gelenek, 31 Mart tarihinde devir teslim töreninin gerçekleşmemesiyle bozuldu. Keşke bu gelenek bozulmasaydı… Gerçi yasal bir zorunluluğu olmasa da etik açısından hiç hoş bulunmadı. Bu durumu ilçe halkı da hoş karşılamadı. Bu ilçe hepimizin, alırken öyle verirken böyle olmamalı.

Kısaca özetlemek gerekirse borç 26.096.221,096 TL. Belediyemizin aylık personel gideri ise 779.945,34 TL. Çok be…

Halen yapımı devam eden TOKİ konutlarının bulunduğu arazi belediyemize ait olup 4 milyon bedelle satılmış, yine belediyemize ait işyerlerinin satışından ise yaklaşık 1 milyon lira nakit para elde edilmişti.

Bu gelenlerin yanı sıra halktan alınan su bedeli, çevre temizlik vergisi, kira geliri gibi çeşitli yollardan elde edilen gelirler de göz önüne bulundurulursa, belediyemize bir hayli sıcak para akışı olmuş.

Diyeceğim o ki, yapılan çeşitli hizmetler arasında birde belediyenin bayram seyran gibi günlerde belediye başkanının kullanımına sunulmak üzere konulan billboardlarımız vardı ya işte onları kendini bilmez kişi ya da kişiler geçtiğimiz günlerde tahrip etti. Bunlara nasıl bir sıfat verilmeli bilemiyorum. Ama şunu diyebilirim ki hepimizin ortak değeri olan bu billboardlara zarar vererek kul hakkına el uzatmışlardır.

Yüce Rabbimiz kendisine karşı işlenen hata ve günahları affettiği hâlde, kul hakkını bunun dışında tutmuştur. Kul hakkını affetmeyi, zulme uğrayan kulunun irâdesine bırakmıştır. Dolayısıyla, herhangi bir kul hakkı sebebiyle tövbe edecek olan kişinin, evvelâ hakkını yediği kimseden helâllik alması şart koşulmuştur.

Yaradan, “Şehîdin, kul hakkı dışındaki bütün günahlarını Allah Teâlâ mağfiret eder.” (Müslim, İmâre, 119)

Canını Allah yolunda kurban eden şehit için bile durum böyle olursa, diğer insanların çiğnedikleri kul haklarını helâlleşmeden affettirmelerinin mümkün olmadığı açıkça anlaşılır. Yaradan şehidi dahi kul hak affı dışında tutuyorsa, kul hakkı yiyenlere ne demeli bilemedim.